28 Haziran 2013 Cuma

KUTLU DOĞUM


KUTLU DOĞUM


Bizi ve her şeyi yaratan,bitmez ve tükenmez nimetler içinde yaşatan Yüce Allah-a hamd eder, kutlu Doğumunun 1441. sene-i devriyesini kutlamakta olduğumuz Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) efendimizi ve soyundan gelenleri, kendisi ile sohbet eden sahabe-i kiram ve islam davasına sohbeti ile hizmet edenleri sevgi ve saygı ile selamlarım. 
(Kutlu doğum yazısı, /10- 04-2012-/)

0

Sevgili Kardeşlerim! Bilindiği gibi Cenabı Hak,İnsanlara akıl,zeka,irade gibi nimetler vermekle kalmamış onlara bir takım seçkin kişiler aracılığı ile doğru yolu göstermiş ve insanların karanlık dünyalarını aydınlatmıştır.Bu seçkin kişiler Peygamberlerdir.

Tarih boyunca dünyanın her yerinde görünen hayır, ahlak, fazilet,adalet,merhamet ve şefkat tezahurleri Allahın İrşad ve Hidayetine, Peygamberlerin İlahî Davetine dayanır.
Yüca Allah (c.c):"Her Ümmetin Peygamberi mevcüttür"(Farır/
24,Yunus/47, buyararak bu gerçeği açıklamıştır.


Gerçekten Peygamberler, insanların mutluluğu için uğraşmişlar; hasedin, fesadın, şerrin,ahlaksızlığın kökünü kazıyıp atmak için çalışmışlar Kardeşlik ruhunun tesisi için uğraşmışlar ve insanlara saadet yolunu göstermişlerdir.


Peygamberler olmasa idi şüphesiz ki yer yüzü bugünkinden çok daha karanlık, çok daha sıkıntılı, problemler bugünkünden çok daha büyük olurdu.


Bu sebeple insanlık dün olduğu gibi bugün de o büyük yol göstericilere; (Peygamberlere) çok şey borçludurlar. İlk Peygamber Hz. Adam ile son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v) arasında pek çok peygamberler gönderilmiştir. K.Kerimde sadece bunların 
25 tanesinin ismi geçmektedir.


Peygamberler zincirinin son halkası Hz.Muhammed (s.a.v) dir. O Hatemül-Enbiyadır.


Kıymetli kardeşlerim! Nurlu ve Kutlu Doğumunun 
1441. seneyi devriyesini "Kutlu Doğum Haftası"adı altında 1989 yılından beri kutlamakta oldığumuz Hz.Peygamber (s.a.v)in doğumu elbette insanlık tarihinin en büyük hadiselerinden biridir. Hz.Peygamberin doğumu, topyekün insanlığın da yeniden doğumu sayılır.

O'nun dünyayı şereflendireceği güne kadar; ak'ın karadan, gecenin gündüzden, gülün de dikenden farkı yortu. Dünya adeta umumi bir matemhane, varlık da bir kaos'tu. O'nun doğumundan sonra her şey adeta yeniden dirildi ve gerçek değerini buldu.
Hz. Peygamber (s.a.v)in yeryüzünü şereflendirmesi; aynı zamanda insanlığın da dirilişi sayılır. Hz. Peygamber, cihanı aydınlatan mesajıyla; dünyayı yeniden göklere göre tanzim etmiştir. 

O'nun yaydığı aydınlık sayesinde karanlıkların büyüsü bozulmuş, şeytanlar bozguna uğramış, hak gelmiş ve eşyanın mahiyeti değişmiştir.
Çünkü Hz.Peygamberin (s.a.v) dünyaya geldiği devrede dünyada, insanın en muhtaç olduğu şey: Huzur , sükun, asayış, emniyet, kardeşlik ve kardeşlik ahlakı kalmamıştı.

Dünyanın bir çok bölgesinde kanlı boğuşmalara sahne oluyordu. Dünyanın düzen girmesi, insanlşığın islahı için, kardeşlik ve kardeşlik ahlakı için bir peygamberin gelmesine ihtiyaç vardı. Bütün dünya Hz. Peygamberi dört gözle 
bekliyordu. Beklenen gelecekti... Alemlere Rahmet olarak gönderilen Hz.Peygamber (s.a.v) bundan 1441 sene önce miladî 571 yılı pazartesi günü Mekkede dünyayı şereflendirmişti. Hz.Peygamber(s.a.v)in doğumu mutlu bir hadiseydi..


"Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere ( poeygamber olarak) gönderildim" (Muvatta) buyuran sevgili peygamberimize, onun ahlakına, onun getirdiklerine, O'nun oluşturduğu kardeşlik anlayışına ve " Müslüman İmajına",O'nun yaymaya çalıştığı islam anlayışına,O'nun çizdiği modele... Hulasa Hz. Peygamber (s.a.v)den, O'nun örnek ahlakından ve kardeşlik anlayışından
yararlanmaya her zaman olduğu gibi bugün'de çok muhtacız. Peygamberimizi; gelişen dünya şartlarına yön verecek insanlığın problemlerine çözüm getirecek K.Kerim zenginliği ile yeniden tanımalı ve tanıtmalıyız.
Bunun için bu sene Kutlu Doğum Haftasında" kardeşlik ahlakı ve kardeşlik" konusu ön pilana çıkarılmıştır. 




E. Müftü: Münür GÖRGÜN

Hiç yorum yok: