28 Haziran 2013 Cuma

Gıybet Dedikodu

DEDİKODU (GIYBET)

Dedikodunun tanımı: Toplumsal ve ahlaki pek çok kritere göre değişiklik gösteriyor. Kimilerine göre masum bir eğlence gibi gelen dedikodu, kimileri için dostlukları bitirmede yeterli sebep olabiliyor. Değişmeyen ise altında yatan psikolojik nedenler ve zararları...

Çeşitli tanımları olsa'da 'Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma' diye özetleyebileceğimiz dedikodu, hepimizin hayatında benzer nedenlerle bir şekilde var. Genel olarak kadınlara atfedilen, ancak her iki cinsin de aynı derecede ortaklık ettiği 'başka biri hakkında konuşma' eyleminin zararlarından da herkes aynı ölçüde nasibini alıyor.


NEDEN DEDİKODU YAPIYORUZ?
Başkalarını kötüleyerek kendini temiz, dürüst ve en yüce görme duygusunu tatmin eden dedikodu, 'onlar hata yapar ama ben yapmam' demenin dolaylı, öfke öfke ve kıskançlığı yatıştırmanın ise kolay yolu. Günümüzde alenen yapılan bir iş olmaktan çok satır arası bir eylem halini alan dedikodunun altında yatan beli başlı nedenleri şöyle...

ZAYIF KİŞİLİKLER
Bazıları dedikodu yapıyor olmalarını can sıkıntısı gibi basit bir gerekçeyle açıklıyor. Aslında kişilik zayıflığı, yada öz güven eksikliği olan kişileri dedikoduya sevk ediyor.

ÖFKE NÖBETİ
Statü farkından dolayı bir kimseyle yüzleşemiyor olmak da rahatlama amacıyla o kimsenin dedikodusunu yapmaya sebebiyet verebiliyor. Mesela işveren ya da öğretmeniyle hesaplaşamayan bir kimse, duyduğu öfkeyi onun arkasından konuşarak teselli bulmaya çalışıyor.

KISKANÇLIK
Dedikodunun ardında yatan neden kıskançlık da olabiliyor. Kişi kıskandığı kimsenin dedikodusunu yaparak insanların ondan nefret etmesini sağlamaya çalışıyor. Ancak kıskançlık yüzünden yapılan dedikodu, kişinin öz güveninin onarılmaya ihtiyacı olduğu anlamına'da geliyor.

DEĞERLİ HİSSETME ÇABASI

İnsanlar, diğerlerini yargılarken aslında onları kendilerinden daha aşağı bir pozisyona koymak, dolayısıyla kendilerini daha değerli hissettirmek gibi bir amaç içinde olabiliyor. 'Şu adam daha hiç bir şeyi doğru yapamıyor.' cümlesinin altında, 'o adamın benimle karşılaştırılmaz bile; ben her şeyi doğru yaparım.' Anlamı yatıyor.
Dedikodunun önemli nedenlerinden biriside çevre edinme ve girilen bir çevresinde kabul görme arzusu yatıyor.

DEDİKODUNUN OLUMSUZ YAN ETKİLERİ:


* Bir şeyin pozitif yerine negatif tarafına odaklanmaya neden oluyor.

* İnsanların niyetlerinden şüphe duymaya yol açıyor ve güven duygusunu zedeliyor.
* Dedikodunun ortaya çıkması, sadece dedikodusu yapılan kişinin değil, diğer insanlarla olan ilişkilere zarar veriyor.
* Hiç bir şeyi olumlu yönde değiştirmediği gibi; Kişinin kendisine olan saygı ve güveni azaltıyor.

Alıntı: Arzu Kılıç


İSLAM'DA DEDİKODU (GIYBET)


Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. Hucurat,12

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Miraca çıkarıldığımda, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan kimseler gördüm. "Bunlar kim" dedim. Cebrail aleyhisselam, "Gıybet ederek insanların etini yiyen, şahsiyetlerini zedeleyen kimselerdir" dedi. [Ebu Davud]

Kıyamette bir kimse, sevap defterinde, yapmadığı ibadetleri görür. "Bunlar seni gıybet edenlerin sevaplarıdır" denir. [Harâiti]

Bir cemaat içinde bulunurken, bir kimse hakkında gıybet edildiğini görürsen, o kimse için yardımcı ol. Ve cemaatı da ondan men etmeye çalış veya oradan kalk git. [İ.Ebiddünya]


Din kardeşinin yüzüne söylemekten hoşlanmayacağın şey gıybettir. [İbni Asakir]


Bir kimsenin yanında din kardeşi gıybet edilir de, yardıma muktedirken ona yardım etmezse, Allahü teâlâ o kimseyi dünya ve ahirette rezil eder. [İbni Ebiddünya]


Bir kimsenin malı az, çoluk çocuğu çok, namazı güzel olursa ve müslümanları gıybet etmezse, kıyamette onunla yan yana oluruz. [Hatib]


"Falancanın boyu kısadır" diyen birine, Peygamber efendimiz, Bu sözün denize atılsa, denizi kokutur, buyurdu. (Tirmizi)


Gıybet, insanın sevaplarının azalmasına, başkasının günahlarının kendine verilmesine sebep olur. Bunları her zaman düşünmek, gıybet etmeye mani olur. (İslam Ahlakı)


Gıybetin zararı: Evet, gıybeti ve zararını bilen gıybetten kaçıp kurtulur. Mesela yılanı ve zararını bilen, yılanla oynar mı? Yılanı koynuna alıp yatar mı?


Gıybetten kurtulmak için: 1- Gıybetin zararını düşünmeli! Gıybet sebebiyle, sevaplarının gideceğini, hatta gıybet ettiği kimsenin günahlarını da yükleneceğini bilmelidir! 


Kıyamette, sevap defteri açılan bir kimse, "Dünyada iken, şu ibadetleri yapmıştım, burada yazılı değil" der. "Onlar, silinip gıybet ettiklerinin defterlerine yazıldı" denir. [İsfehani]


2- Gıybet, dünyada da alında bir kara lekedir! Kendine dedikoducu dedirtmemelidir.


 Gıybet edeni dinleyen de günahta ortaktır. [Taberani] 


Gıybet zinadan kötüdür
Gıybetin zinadan kötü olduğunu bildiren hadise uydurma diyorlar. Bu hadis din kitaplarında yok mudur?

Hadis-i şerifin meali şöyledir: 
(Gıybetten sakının; çünkü gıybet zinadan daha şiddetlidir. Kişi zina edip tevbe eder de, [bir daha yapmazsa], Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder. Gıybet edilen, gıybet edeni affetmedikçe, affolmaz.) [İbni Ebid-Dünya, Deylemi, Taberani, Beyheki, Tergib ve Terhib, İ. Şarani, İ. Gazali]


Gıybet, Kur'an-ı kerimde, ölü kardeşinin etini yemeye benzetilmiştir. Bir âyet meali:Birbirinizin kusurunu araştırmayın, arkasından çekiştirmeyin, gıybet etmeyin. Kim ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Bu tiksindiricidir. O halde Allah'tan korkun. [Hucurat 12]


Gıybet, söz taşımak ve diğer günahlardan kaçınmak, nefs ile cihad olup, cihad-ı ekber olarak bildirilmiştir. 

Gıybetin verdiği zararlar hakkında hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: Miracda göğüslerinden asılarak azap edilenleri gördüm. “Bunlar, kaş göz işaretiyle alay ve gıybet edenlerdir” dendi.
Nitekim Kur’anda, [mealen] şöyle buyuruluyor: (İnsanları arkadan çekiştirip, kaş göz ile alay edenlerin vay haline!) [Hümeze1] (Beyheki)

Miracda, Cehennemde kokmuş leş yiyenlerin kim olduğunu sordum. “Bunlar, gıybet ederek insanların etlerini yiyenlerdir” dendi. [I. Ahmed]
Yeni defnedilen iki ölü için Resulullah efendimiz buyurdu ki: (Şimdi onların kabirleri ateşle dolduruldu, azap içindedir. Feryatlarını insan ve cinden başka her mahluk işitti. Eğer gizleyebilseydiniz, benim işittiklerimi siz de işitirdiniz. Bunlardan biri, idrardan sakınmazdı, öteki de, insan eti yerdi [gıybet ederdi].) [İ.Ahmed, İbni Cerir]

Bir kimse, nefsine, şeytana ve kötü arkadaşa uyup zina etmişse, sonra pişman olup bir daha yapmamışsa, Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder. Ama gıybet, söz taşımak, bir çok fitnelere sebep olabilir. Gıybete kolayca girildiği, zararının sınırı olmadığı için bu şiddetli bir ikazdır.

(Birbirinizin kusurunu araştırmayın, arkasından çekiştirmeyin, gıybet etmeyin. Kim ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Bu tiksindiricidir. O halde Allah'tan korkun.) [Hucurat 12]

Gıybet, söz taşımak ve diğer günahlardan kaçınmak, nefs ile cihad olup, cihad-ı ekber olarak bildirilmiştir. Gıybetin verdiği zararlar hakkında hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
Resulullah gıybet edene, (Tevbe et, kardeşinin etini yedin)buyurdu. (Taberani, İ. Ebi Şeybe)

Suç işleyerek cezalandırılan birini gıybet edenlere, Resulullah efendimiz, (Şu eşeğin leşinden yiyin. Gıybet etmek, şu eşek leşini yemekten daha kötüdür) buyurdu. (İbni Hibban]

Netice: Resulullah efendimizin (Vârislerim) dediği, Allahü teâlânıngüvendiği zatlara yani İslam âlimlerine karşı en azından edebi muhafaza etmeli, din düşmanlarına aldanıp suizan etmemeli. Allahü teâlânın, dinini, soysuzlara karşı bu mübarek zatlar vasıtasıyla muhafaza edip, yaydığını unutmamalı.

Gıybetin kefareti Gıybet etmenin kefareti, üzülüp tevbe etmek ve helalleşmektir. Pişman olmadan helalleşmek, riya olur, ayrı bir günah olur. Gıybet, üç türlüdür:

1- (Bu gıybet değil, onda olan şeyleri söyledim) demek. Böyle söylemekle, harama helal demiş olur ki, çok tehlikelidir.

2- Gıybet olunan, bunu duymuşsa, tevbe etmekle affedilmez. Onunla helalleşmek de gerekir. Bir hadis-i şerif meali: (Gıybetini yaptığı kişi, gıybet edeni affetmedikçe, mağfiret olunmaz.) [Deylemi]

3- Gıybet olunanın bundan haberi yoksa, tevbe ve istiğfar etmekle ve ona hayır dua etmekle affolur. (Ya Rabbi beni de, gıybetini ettiğim kişiyi de affet) diye dua etmelidir! İki hadis-i şerif meali :

(Gıybetin kefareti, gıybet edilenin mağfireti için dua etmektir.)[İbni Lâl]

(Gıybet eden, gıybet edilen için mağfiret dilerse gıybet günahına kefaret olur.) [Hatib]

İhtiyaç halinde gıybeti caiz olanlar
1- Bir haksızlığı, bir yolsuzluğu şikayet için, ilgili mercilere bildirmek.

2- Etkili ve yetkili birine, (Falanca, gayrimeşru iş yapıyor, buna mani olun) demek.

3- Bid'at sahibi ile gezen birine, (Onunla gezme, o mezhepsizdir) demek.

4- Şahitlikte, (Falanca şöyle yaptı) demek.

5- İnsanları, açıktan günah işleyenlerden korumak için, mesela (O kumarbazdır) demek.

6- Müslümanları, bid’at ehlinin zararlarından korumak için, bunların kitaplarının ve yazılarının bozukluğunu, sözle veya yazı ile bildirmek. [Bunu yapmak, aynı zamanda dinin emridir.]


Gıybetle deşarj olmak


Sual: Deşarj olmak, rahatlamak gibi faydalı bir niyetle gıybet etmek caiz olur mu?

CEVAP: Deşarj olmak için gıybet etmek caiz olmaz. Zaten herkes deşarj olmak için gıybet eder. Bütün günahlar da buna benzer, deşarj olma isteğinden kaynaklanır. Nefsin gıdası günahlar olduğu için, günah işleyince nefsimiz rahatlar. Hâlbuki salihler günahtan rahatsız olurlar, çünkü günahlar, nefsin gıdası ve kalbin zehridir.


Ana babayı gıybet


Sual: Helal edeceği bilinse, ana babanın gıybeti caiz midir?
CEVAP: Caiz değildir, günahtır, helâlleşmek gerekir. Ana baba hakkını helâl etse de, gıybet etmek günah olduğu için, ayrıca tevbe etmek de gerekir.


Ölüyü kötülemek


Sual: (Ölüyü kötülemek gıybettir, günahtır) deniyor. Mesela bid’at ehli veya kâfir bir yazar yanlış şeyler yazıp ölse, onun yanlışlarını söylemek gıybet mi oluyor?

CEVAP: Hayır, günah olmaz. Ölüyü değil, ölülerimizi, yani Müslüman ölüleri kötülemek bildiriliyor. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Ölülerinizin iyiliklerini söyleyin, kötülüklerinden bahsetmeyin!)[Tirmizî]
Dirileri kötülemek de caiz değil, ama dirilerle helalleşme imkânı vardır, ölüye göre biraz daha hafiftir.
Dine aykırı yazı yazan ölü veya diri Müslümanın da, bu hatasını bildirmek gıybet olmaz. Gıybet nedir, ne değildir?

Gıybet, bir Müslümanın gizli bir kusurunu arkasından söylemektir. Kâfirlerin ve açıkça günah işleyen Müslümanların bu günahlarını bildirmek, Müslümanlara zulmedenlerin ve alışverişte onları aldatanların yaptıkları bu kötülükleri duyurmak, Müslümanları bunların şerrinden sakındırmak, Müslümanlığı yanlış anlatanların ve yazanların bu iftiralarını da söylemek gerektiğinden, gıybet olmaz.(Redd-ül-muhtar)


Dinsizin gıybeti

Sual: Bir ateist için, (Şu dinsizdir) demek gıybet olur mu?

CEVAP: Dinsizin zararından korunmak için, (Falanca dinsizdir, şunları yapar) gibi sözler söylemek gıybet olmaz. Yani dinsizliği açıksa, dinsize dinsiz demek gıybet olmaz. Diğer açık işlenen günahların hepsi böyledir. Bir yazar, çıkıyor, (Ben mezhebe uymam) diyorsa, ona mezhepsiz demek gıybet olmaz.


Gıybet edeni tanımamak

Sual: Bir arkadaşın aleyhinde birine bir şey anlatıyorum. Anlattığım arkadaş, gıybetini yaptığım kişiyi hiç tanımıyor. Sadece ben tanıyorum. Gıybet günahı yalnız bana mı olur?

CEVAP: Gıybet edileni tanımadığı için arkadaşınıza günah olmadığı gibi, size de günah olmaz. Gıybet edileni o da tanısaydı, ikinize de günah olurdu.

Sual: Dini yanlış anlatan bir yazarın, dine aykırı yazıları hakkında, (Yanlış yazıyor) diye konuşmak gıybet olur mu?

CEVAP: Müslümanlığı yanlış anlatanların ve yazanların bu iftiralarını söylemek lâzımdır. Bunlar gıybet olmaz. (Redd-ül-muhtar)
(Ortalık karışır, yalanlar yazılır, âdetler ibadetlere karıştırılır ve Eshabıma dil uzatıldığı zaman, doğruyu bilenler herkese bildirsin! Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün insanların laneti, doğruyu bilip de, gücü yettiği halde bildirmeyene olsun.)[Deylemi]

Sual: Helal edeceği bilinse, ana babanın gıybeti caiz midir?

CEVAP: Caiz değildir, günahtır, helâlleşmek gerekir. Ana baba hakkını helâl etse de, gıybet etmek günah olduğu için, ayrıca tevbe etmek de gerekir.

Sual: Kâfiri gıybet etmek de haram mıdır?

CEVAP: Zimmi kâfiri gıybet etmek haramdır, harbi kâfiri gıybet etmek caizdir. Şimdi dünyada zimmi kâfir yoktur. Kim olursa olsun, ağzımızı gıybete alıştırmamalıyız.

[Halifelik döneminde, İslam devletinde yaşayıp, cizye ve haraç veren kâfire zimmi, kendi ülkesinde yaşayan, İslam devletine bağlı olmayan kâfire de harbi denirdi.]

Sual: Bir kimsenin gıybet ettiğini görünce, ne yapmalıyız?

CEVAP: Söyleyince kabul edecek biriyse mani olmalı, böyle değilse konuyu değiştirmeye çalışmalı veya orayı terk etmeli. Bunlar da mümkün olmazsa, kalben gıybete razı olmamalıdır.


Helalleşmeden affa uğrayan gıybet var mıdır?

Gıybet üç türlüdür
1- Küfür olan gıybet:

Gıybet edip, (Benimki gıybet değil, onda olanları söyledim) derse, haram olan gıybete helal dediği için küfür olur. Zaten gıybet, onda olanı söylemektir. Onda olmayanı söylemekse iftiradır, daha büyük günahtır. Küfürden tevbe eder gibi, tevbe etmesi gerekir.

2- Duyulan gıybet:

Yaptığı gıybeti, gıybet edilene duyurmaktır. Büyük haram olur. Tevbe etmekle affedilmez, onunla helalleşmek de lazım olur.

Her duyduğunu söylemesi insana yalan olarak yeter. Hz. Muhammed (asm). Yalanı, gıybeti, dedikoduyu, iftirayı böyle yaymıyor muyuz?


3- Duyulmayan gıybet:

Gıybet olunanın bundan haberi olmaz. Tevbe ve istiğfar etmekle ve ona hayır dua etmekle affolur. (Berika)

Gıybet edilen kimse, bu konuşmalardan hoşlanmazsa, duyunca üzülecekse gıybet olur. İhtiyaç halinde gıybet caiz olur. 

Birkaç örnek verelim:


1- Bir haksızlığı, bir yolsuzluğu şikâyet için, ilgili mercilere bildirmek.
2- Etkili ve yetkili birine, kötülüğe mani olması için, (Falanca, gayri meşru iş yapıyor) demek.

3- Bid'at sahibiyle gezen birine, (Onunla gezme, o mezhepsizdir) demek.

4- Şahitlikte, (Falanca şöyle yaptı) demek.

5- İnsanları, açıktan günah işleyenlerden korumak için, mesela (O kumarbazdır) demek.

6- Gıybet edileni bir zarardan önlemek için, bunu önlemeye gücü yeten birine onun yanlış işlerini söylemek. Mesela, sigara veya bira içen çocuğun babasına gidip durumu bildirmek, babası da, onu önleyecek güçte ise, bu şikâyet çocuğun faydasına olacağı için caizdir.
7- Müslümanları, bid’at ehlinin zararlarından korumak için, bunların kitaplarının ve yazılarının bozukluğunu, sözle veya yazıyla bildirmek. [Bunu yapmak, aynı zamanda dinin emridir.]

Yukarıdakilere benzer bir fayda olmadan, sırf deşarj olmak için gıybet caiz olmaz.

http://www.dinimizislam.com/

Gıybet - Dedikodu ile ilgili sözler 


• Başkalarını kötülemek için yapılan dedikodudan duyulan zevk, başkalarını düşürdüğümüz ölçüde kendimizi yükselttiğimizi sanmaktır. Descartes

• Başkalarının dedikodusunu yapan bir gün senin de dedikodunu yapar. Frank Sherkani


• Başkalarının sizi giybet etmesinden kederlenmeyiniz. Zira gıybet eden, farkında olmayarak size iyilik etmiş olur. Horasani


• Başkalarının sözlerini sana taşıyan bir kimse, bil ki senin sözlerini de onlara taşıyordur. Hasan-i Basri 

• Dedikodu basit ruhlu insanların eğlencesidir. Corneille

• Dedikodu dinleyen dedikodu yapan kadar hatalıdır. James Randall 
• Dedikoducu, tüccar gibi aldığı lafı hemen satmak zorundadır. John Jewel

• Dünyada en kolay şey dedikodu yapmak en zor şeyse kendini tanımaktır. John Lubbock 

• Dünyada kendi hakkında konuşulmaktan daha kötü bir şey vardır: Kendi hakkında konuşulmamak. Oscar Wilde

• Her dedikodu, orada olmayan biri hakkında yapılıyorsa, inanılmayacak kadar tatlı değil midir? Goethe 

• İnsanların dedikodularından uzak kalabilirsek, kendimiz de rahatlamış oluruz. Shakespeare

• Kişiyi iyi tanırsan kimseyi inandıramazsın. Ama kötülersen herkesi inandırırsın. John Draper

• Sevdiğimiz kişilerle konuşurken öyle konuşmalıyız ki, yarın onlarla dost olduğumuzda söylediklerimizden utanmayalım. Sadi

• Kardeşinin dahi hoşlanmadığı bir şeyden başka yerde bahsedilirse bu da dedikodudan sayılır. John Watson 



• Üç kişinin gıybeti olmaz. Bunlar: Nefsinin arzularına uyanlar, fıskını ilan edenler, zalim hükümdarlar. Hasan-ı Basri


• Üç kişinin gıybeti olmaz. 


* Nefsinin arzularına uyanlar, 

* Fıskını ilan edenler,

* Zalim hükümdarlardır.
 
(Hasan-i Basri) 

http://www.mumsema.com/index.php



Gıybetin istisnası yok mu?

-Soru: Bana birisi kötülük yaptı. Ancak gıybettir diye sesimi çıkaramıyorum, hakkımı da almadığım için bunalıyorum. Ben bu kötülüğün altında ezilecek miyim?
-Cevap: Bir insanın gıyabında hoşlanmayacağı üslupla konuşmak gıybettir ve büyük bir günahtır. Bu gıybetin şu istisnaları vardır:
• Toplum hayatını etkileyen siyasetçi, âlim, sanatçı gibi kişileri eleştirmek,
• Topluma ahlaksızlık yaymaya çalışan bir kötü huylunun kötülüğünü açıklamak,
• Onunla evlilik, ortaklık, arkadaşlık uygun mu diye danışan kişiye gerçeği söylemek,
• Zarar veren birisinden hakkını alabilmek için şikâyet edilebilecek kimselere sorunu anlatmak,
• Kişiyi tanımlayabilmek için mecburen rahatsız edici bir yönüyle (filanca şaşı gözlü kişi der gibi) tarif etmek.
Bir toplumda gıybet etmeden muhabbet etmenin giderek zorlaşması feci bir felaketin habercisidir. Gıybet yayılıyor ve gıybetsiz sohbet imkânı azalıyorsa Mümin yapayalnız kalmaktan çekinmez.
Dr. Muhammed Bozdağ

Hiç yorum yok: