26 Ekim 2013 Cumartesi

Fitne çıkaran lanetliktir


FİTNE ÇIKARAN LANETLİKTİR


Fitne: sözlükte altın, gümüş gibi madenleri potada ateşte eriterek saf hale getirmek anlamına gelir.
Aşağıda belirtildiği gibi fitnenin ıstılahta birçok anlamı varsa da, daha çok bozgunculuk, bölücülük isyan, ihtilal ve fesat çıkarmak gibi anlamlara gelir...

***

Dedikodu ve gıybet dinleyenler, ancak ahmaklardır!.
İnsan ilim için yaratılmıştır; ilim dinler; ilim konuşur!
İlmi olmayanın dedikodusu boldur!

İmânı olmayanın gıybeti bitmez!.
Gıybet ateşini, ancak imân suyu söndürür!.
Gıybet bir fitnedir ki, onu uyandırana, devam
ettirene, ancak Allah’ın belâsını isteyenler devam ederler..!


FİTNE


İmtihan
Kendini bir “madde” veya bir “ruh” birim sandıran şey…
Birşeylere sahip olduğu zannı
“Din”den çıkmanız için yapılan baskı
Şirk
Zulüm

. Nifak


İNSAN İÇİN EN BÜYÜK FİTNE


İnsan için en büyük fitne, birşeylere sahip olduğu zannıdır!. 
Yarın terkedeceğin şeylerin nasıl sahibi olduğunu sanırsın ki?.
Ne ki sana kendini bir "madde" veya bir "ruh" birim sandırır, o senin için bir fitnedir!.

İNSANLARIN OLUŞTURACAĞI FİTNELER
Mal, Evlat, Karı ve Koca FİTNEDİR (İmtihan vesilesidir)

Kurân’da ne diyor?
“Mallarınız evlatlarınız karınız kocanız fitnedir!”

“Fitne”nin mânâsı ne?
Yani bütün vaktini sadece bunlara harcayıp öbür tarafa yalnız gidecekken, öbür tarafa gerekli hazırlığı yapmazsan, bunlar senin bütün zamanını almış olur… Neticede sen pişman olursun…Bunu demek istiyor.
“Haaa!.. Kurân “karın fitnedir” diyor..yüz çevireyim.. “çocuğun fitnedir” diyor…..yüz çevireyim!!!”

HAYIR!

Kurân bunu demiyor!
Ama, “kafanı sürekli bunlarla meşgul edip de öbür tarafa hazırlanmaktan geri kalma!” diyor.

Biz maşallah öyle her birşeyi ters anlamaya şartlanmışız ki... herşeyi tersinden anlamışız!.



GIYBET BİR FİTNEDİR...

Onu uyandırana devam ettirene, ancak, ALLAH'ın belasını isteyenler devam ederler!
Gıybet bir fitnedir ki, onu uyandırana, devam ettirene, ancak Allah’ın belâsını isteyenler devam ederler!.
Tek başınayken bunları bilmek önemli değildir; önemli olan, insanlarla ilişki ve iletişimde, bu imânın esaslarına göre yaşamaktır…

Gönül alma etiketi altında yalan söylemek, aldatmak, kandırmak, dedikodu; gıybet yapmak imânla bağdaşmaz ve kişinin imânsız olarak ölmesine yol açar!. Hayatı namaz-oruç-hacla geçse bile!… Zira bu yanlış fiîller, “ALLAH”ı inkâr düşüncesinden kaynaklanır ve imânsızlık sonucudur!.

İyi düşünün… “ALLAH”a imân etmiş veya bunun ötesine geçmiş bir insanın dedikodu veya daha beteri gıybet yapması mümkün müdür? Yapıyorsa, o kişinin“Allah”a imânından şüphe etmek gerekir!.. Onun sözlerini ise ancak ancak anlayışı sınırlılar dinler!..

Dedikodu ve gıybet dinleyenler, ancak ahmaklardır!.
İnsan ilim için yaratılmıştır; ilim dinler; ilim konuşur!
İlmi olmayanın dedikodusu boldur!
İmânı olmayanın gıybeti bitmez!.

Gıybet ateşini, ancak imân suyu söndürür!.
Gıybet bir fitnedir ki, onu uyandırana, devam ettirene, ancak Allah’ın belâsını isteyenler devam ederler!.

Allah hepimize aklın yolundan, imânın gereğini yaşamak suretiyle; Allah rasulünün yolunda yürümeyi nasip etsin ve kolaylaştırsın.



FİTNEDEN ALLAHA SIĞINMAK

İNSANLARIN OLUŞTURACAĞI FİTNELERDEN - (İmtihanlardan) RABBİNİZE, MELİKİNİZE, İLÂHINIZA SIĞININ! Biliniz ki, insanlar fitnedir; yani imtihan vesilesidir!.


ŞU AYETİ KERİMEYE ÇOK DİKKAT EDİNİZ:


"Kul; eûzü bi`RABB`in nâs; MELİK`in nâs, İLÂH`in nâs, min şerr`il vesvâsil Hannas, elleziy yüvesvisü fiy sudûr`in nâs, min el CİNNETİ ven NÂS !."

Hemen hepinizin bildiği "NÂS"="İNSANLAR" sûresinin yorumuna girmeyeceğim burada elbette... Ancak, konumuzla ilgili olarak son âyetindeki çok önemli bir noktaya değerli bir arkadaşım istediği için dikkatinizi çekmek istiyorum.

Bu sûrenin son âyetinde, hiç bir sınırlama ve ayırım yapılmaksızın şöyle uyarılmaktayız:

"Bütün görünmeyen varlıklardan; ve insanlardan sığınırım!." de... "RABB`ıma, MELİK`ime ve İLÂH`ıma!."

Tek şansımız olan şu kısacık dünya yaşamını, Hakikatı kavrayıp gereğini yaşamak ve ölümötesi boyuta hazırlanmak yerine; insanların dedi-kodusuyla harcarsak, sonuçta çok çok yazık olacaktır bize!.

"İNSANLARDAN sığınmak" demek, "onların bizim için oluşturacağı fitne yani imtihanlardan sığınmak", demektir!.


FİTNE; ADAM ÖLDÜRMEKTEN DAHA ŞİDDETLİDİR


Fitne (insan) öldürmekten daha şiddetlidir (suçtur)... 
Sizi öldürmek amacıyla savaşanlarla siz de Allah için savaşın. Haddi aşmayın. Muhakkak Allah haddi aşanları sevmez.

Onları nerede yakalarsanız orada öldürün. Sizi sürdükleri yerden siz de onları sürün!.. 

Onlar sizle savaşmadıkları sürece, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Onlar sizi öldürmeye kalkarsa o zaman siz de onları öldürün. İşte kâfirlerin yaptığının karşılığı budur.

Eğer vazgeçerlerse (yaptıklarından) Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.

Halbuki Kur’an-ı kerimde, fitne kötülenmektedir. 

Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:


Fitne (dinden çıkmanız için yapılan baskı) kalkana ve Allah dinini rahatça yaşayana kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse (baskıdan-savaşmaktan), artık zâlimlerden başkasına düşmanlık yoktur. (Bakara/190-193)

(Onlar öyle sapıklar ki, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarırlar.)[Bekara 27]

(Onlara; "Yeryüzünde fitne fesat çıkarmayın" dendiği zaman, "Biz ancak ıslah edicileriz" derler.) [Bekara 11]

(Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha kötüdür.) [Bekara 217]


(Kalblerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak için, âyetleri kendilerine göre yorumlar.) [Al-i imran 7]

(Onlar fitne çıkarmak için can atarlar.) [Nisa 91]

(Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez.) [Maide 64]

(Fitneden sakının.) [Enfal 25]

(Yeryüzünde fitne fesat çıkaranlara lanet olsun.) [Rad 25]


FİTNEYLE SAVAŞMAK


FİTNE (dinden çıkmanız için yapılan baskı) KALMAYINCAYA ve ALLAH’IN DİNİNİ RAHATÇA YAŞAYANA KADAR ONLARLA SAVAŞIN...

Bir fitne (şirk-zulüm-nifak) olmayıncaya ve diyn yalnız Allah’ın oluncaya (vehminiz, beşeri tabiat ve duygularınız karışmaksızın, sırf Allah Esmasının açığa çıkışı olan bir yaşam haline; tevhiyde-vahdete-adalete) kadar onlarla savaşın... Eğer vazgeçerlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:


(Fitneden sakının! Söz ile çıkarılan fitne, kılıç ile çıkarılan fitne gibidir.) [İbni Mace]

(Fitneciler saldırdığı zaman, "Beni öldürmek için sen bana elini uzatırsan da, seni öldürmek için ben sana elimi uzatmam" diyen Âdem’in oğlu [Habil] gibi ol!) 
[Ebu Davud, Tirmizi]

(Kıyamet yaklaştıkça fitneler çoğalır. Böyle zamanlarda kenarda kalan, ileri atılandan, oturan ayakta olandan, ayakta olan - yürüyenden yürüyen de - koşandan hayırlıdır. Evinizde oturun, fitneye karışmayın!) [Ebu Davud]

(Fitne zamanında evinizde oturun, günahlarınıza tevbe edin, dilinizi tutun, kendi işinize bakın, başkalarının işine karışmayın!) [Nesai]

(Ne mutlu fitneye karışmayana ve fitneye maruz kalıp da sabredene!) [Ebu Davud]

FİTNEDEN KORUNMANIN YOLU


Fitneden korunmanın yolu, ilme tâbi olmaktır!
FİTNEDEN TEK KURTULMA ŞANSINIZ, O FİTNEYE KARŞI BAĞIŞIKLIK KAZANMAKTIR!

Fitneniz: O fitne sizi etkilemez olana kadar, son bulmayacaktır!.
Tek şansınız, o fitneye bağışıklık kazanmaktır… Dünyada… Ya da Kâbir âleminde… Veya Cehennemde!.

Eğer uyandığınızda pişman olmak istemiyorsanız, yaşam boyu sizi bırakmayacak olan fitnelere takılıp kalmayınız!.


Dostlarım,
Lûtfen elinizden geldiğince hakikati araştırınız ve yarın size hiç bir faydası olmayacak "dedi-kodu"yu "gıybeti" derhal terkediniz!.

Neyinize gerek insanların hâlleri, yaşamları!. Siz, geleceğinize ışık tutacak fikirlerle, düşüncelerle ilgilenin!.

Siz bu dünyaya başkalarının neler yapıp neler yapmadığıyla uğraşmak ve onları yargılamak üzere gelmediniz!.

Zaten hepimiz bu dünyada yaptıklarımızın cezasını tam hakkıyla göreceğiz!. Bundan kesinlikle kuşku duymayın!. Çünkü sistem, bir mekanizma olarak yürürlüktedir.
Herkes yaptığının sonucuna katlanacaktır!.

Öyle ise bırakın insanların yaptıklarıyla kafanızı meşgul etmeyi!. Başkalarının kulvarlarıyla ilgilenip yol almaktan geri kalacağınıza; kendi kulvarınızda olabildiğince ileriye gitmeye çalışın!.

Her sabah değişik bir rüyadan uyandığımız halde; acaba ne oluyor da, dünya rüyasından, beklemediğimiz bir anda uyanıvereceğimizi düşünemiyoruz?

Uyandığımızda didişecek birileri kalmadığını gördüğümüzde, acaba hangi şartlar altında olacağımızı düşünüyor muyuz?



Ebû Hüreyye -radıyallahu anh-ın rivayet eylediğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-buyurmuşlardır ki:
"Allah'ım! Kabir azâbından sana sığınırım. Ateş azâbından Sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnelerinden sana sığınırım. Deccâlin fitnelerinden sana sığınırım. " (48). AMİN...

-

Allah’ım bilerek veya bilmeyerek fitneye uymaktan, onun tuzağına düşmekten ve fitneyi yaymaktan sana sığınırım. AMİN...



KAYNAK YAYINLAR: www.allahvesistemi.org: 
[Ahmed hulusi'de Kavramlar] 
http://www.dinimizislam.com/  
http://ilminfazileti.blogcu.com/

24 Ekim 2013 Perşembe

Gönül kırmayalım

.


Yıkmak, insana yapmak gibi kıymet mi verir
Onu en çulpa heriflerde emin ol becerir
Hele sen gösteriver işte şudur kubbe diye
İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye
Ama gel kaldıralım dendi mi heyhat o zaman,
Bir Süleyman daha lazım birde Sinan... 

-Mehmet Akif Ersoy


HAYIRLI CUMALAR.