Bizi ve her şeyi yaratan, bitmez ve tükenmez nimetler içinde yaşatan Yüca Allaha hamd eder, kutlu Doğumunun 1442. senei devriyesini kutlamakta olduğumuz Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) efendimizi, bütün ev halkını, soyundan gelenleri, kendisi ile sohbet ve islam davasına sohbet edenleri sevgi ve saygı ile selamlarım.
Hz. Peygamber (sav.) yeryüzünü şereflendirmesiyle değişen insanlık ve kardeşlik ahlakı...
Sevgili Kardeşlerim! Bilindiği gibi Cenabı Hak, İnsanlara akıl, zeka, irade gibi nimetler vermekle kalmamış onlara bir takım seçkin kişiler aracılığı ile doğru yolu göstermiş ve insanların karanlık dünyalarını aydınlatmıştır. Bu seçkin kişiler "Peygamber" lerdir.
Tarih boyunca dünyanın her yerinde görünen hayır, ahlak, fazilet, adalet, merhamet ve şefkat tezahürleri Allah'ın İrşad ve Hidayetine, Peygamberlerin İlahi davetine dayanır.
Yüca Allah (c.c): "Her Ümmetin Peygamberi mevcüttür"(Farır/24,Yunus/47) buyurarak bu gerçeği açıklamıştır.
Gerçekten Peygamberler, insanların mutluluğu için uğraşmışlar; hasedin, fesadın, şerrin, ahlaksızlığın kökünü kazıyıp atmak için çalışmışlar Kardeşlik ruhunun tesisi için uğraşmışlar ve insanlara saadet yolunu göstermişlerdir.
Peygamberler olmasa idi şüphesiz ki yer yüzü bugün'kinden çok daha karanlık, çok daha sıkıntılı, problemler bugünkünden çok daha büyük olurdu.
Bu sebeple insanlık dün olduğu gibi bugün de o büyük yol göstericilere; Peygamberlere çok şey borçludurlar.
İlk Peygamber Hz. Adam ile son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v) arasında pek çok peygamberler gönderilmiştir. K.Kerimde sadece bunların 25 tanesinin ismi geçmektedir.
Peygamberler zincirinin son halkası Hz. Muhammed ( s.a.v) dir. O Hatemül-Enbiyadır.
Kıymetli kardeşlerim! Nurlu ve Kutlu Doğumunun 1442. seneyi devriyesini "Kutlu Doğum Haftası"adı altında 1989 yılından beri kutlamakta olduğumuz Hz. Peygamber(s.a.v)in doğumu elbette insanlık tarihinin en büyük hadiselerinden biridir. Hz. Peygamberin doğumu, top yekun insanlığın da yeniden doğumu sayılır.
O'nun dünyayı şereflendireceği güne kadar; ak'ın karadan, gecenin gündüzden, gülün de dikenden farkı yortu. Dünya adeta umumi bir matem hane, varlık da bir kaos'tu. O'nun doğumundan sonra her şey adeta yeniden dirildi ve gerçek değerini buldu.
Hz. Peygamber(s.a.v)in yeryüzünü şereflendirmesi; aynı zamanda insanlığın da dirilişi sayılır. Hz. Peygamber, cihanı aydınlatan mesajıyla; dünyayı yeniden göklere göre tanzim etmiştir.
O'nun yaydığı aydınlık sayesinde karanlıkların büyüsü bozulmuş, şeytanlar bozguna uğramış, hak gelmiş ve eşyanın mahiyeti değişmiştir.
Çünkü Hz. Peygamberin (s.a.v) dünyaya geldiği devrede dünyada, insanın en muhtaç olduğu şey: Huzur, sükun, asayiş, emniyet, kardeşlik ve kardeşlik ahlakı kalmamıştı.
Dünyanın bir çok bölgesinde kanlı boğuşmalara sahne oluyordu. Dünyanın düzen girmesi, insanlığın ıslahı için, kardeşlik ve kardeşlik ahlakı için bir peygamberin gelmesine ihtiyaç vardı. Bütün dünya Hz. Peygamberi dört gözle bekliyordu.
Beklenen gelecekti...
Alemlere Rahmet olarak gönderilen Hz.Peygamber (s.a.v) bundan 1441 sene önce miladî 571 yılı pazartesi günü Mekkede dünyayı şereflendirmişti.
"Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere (peygamber olarak) gönderildim" (Muvatta) buyuran sevgili peygamberimize, onun ahlakına, onun getirdiklerine, O'nun oluşturduğu kardeşlik anlayışına ve " Müslüman İmajına", O'nun yaymaya çalıştığı İslam anlayışına, O'nun çizdiği modele...
Hulasa Hz. Peygamber (s.a.v)den, O'nun örnek ahlakından ve kardeşlik anlayışından yararlanmaya her zaman olduğu gibi bugün de çok muhtacız. Peygamberimizi; gelişen dünya şartlarına yön verecek insanlığın problemlerine çözüm getirecek K.Kerim zenginliği ile yeniden tanımalı ve tanıtmalıyız...
Alemlere rahmet olan Nurlu ve Kutlu Doğumunun 1441. sene-i devri tüm İslam alemine mübarek olsun hayırlar getirmesini Rab-bim cc. den niyaz ederim. Selamlar...
Münür GÖRGÜN
E. MÜFTÜ