25 Haziran 2013 Salı

Hay' Din Namaza



Hay' Din Namaza
                                                                                                                                                                   
Besmele ile başlayalım hayırlı olsun kelam..
Allaha hamd-ü sena resulüne de selam.....
Elhamdülillahirabbilalemin..
Es selat-u ves selamu aleyke ya resulullah..
Es selat-u ves selamu aleyke ya habibullah..
Es selat-u ves selamu aleyke ya seyyidel evveline vel ahirin...

                                                                                                                                                                   


Ayetler

Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (BAKARA SURESİ / 3)


Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin. (BAKARA SURESİ / 43)


Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır. (BAKARA SURESİ / 45)

Hani İsrailoğullarından, "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin" diye misak almıştık. Sonra siz, pek azınız hariç, döndünüz ve (hâlâ) yüz çeviriyorsunuz. (BAKARA SURESİ / 83)

Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir. (BAKARA SURESİ / 110)

Hadisler


"Kişi ile küfür arasındaki fark, namazı terketmektir." (Muslim)


"Bizlerle onların (münafıkların) arasındaki ahit, namazdır. Kim onu terkederse kâfir olur." (Sahihtir. Tirmizî)

"Hiçbir farz namazı bile bile bırakma. Çünkü kim bir farz namazı kasıtlı olarak (yani unutmak gibi meşru bir mazeret olmaksızın) bırakırsa zimmet kendisinden uzaklaşmış olur." (Sahihtir. İbn Mâce)


"Kendisine dikkat edene namaz, kıyamet gününde nur, delil ve kurtuluş vesilesi olur. Kim namaza dikkat etmezse, onun için ne bir nur, ne bir delil nede kurtuluş vardır. O kimse, kıyamet günü, Kârun, Firavun, Hamân ve Ubeyy b. Halef'le birliktedir" (Sahihtir. İmam Ahmed)


Ebû Hureyre (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.)'in Ashabı "namaz'dan" başka hiç bir amelin terkini "küfür" olarak görmezlerdi.


Sabah Namazının İki Rekat Sünneti Dünyadan ve Dünyadaki Her Şeyden Daha Hayırlıdır.." İ.Ahmed"

"Ey Fatıma ! Yemin Ederim ki Peygamber Kızı Olsanda ,Namazların Olmadıkça Cennete Giremezsin"Hz.Muhammed (s.a.v) Hazret-i Âişe (ra) ResûlullahEfendimize (asm) kabir azabının olup olmadığından sormuştu.. Peygamber Efendimiz (asm):“Evet kabir azabı vardır ve haktır!” buyurdu Hazret-i Âişe (ra) der ki: “Bu sorumdan sonra onun (asm),
kabir azabından Allah’a sığınmadan namaz kıldığını görmedim! Nesâî, Sehiv, 64

-

Hz. Ömer Hızla Camiye Koşan Çocuğun Kolundan Tutatarak 
Daha Küçüksün Bu Acelen Ne Dedi?
Çocuk: "Dün Benden Daha Ufak Birisi Öldü..?"

-


Biz "Aşk-ı" Ayetler Arasında Bulduk..!
Günde Beş Defa "Aşk-a Kıyam" Edişimiz..!O'ndandır
Bir Namazım, Bir Duam, Bir de Eski Seccadem.

Hepsi Bu Kadar, İşte Benim Sermayem. (Necip Fazıl Kısakürek)

İMAN en büyük imkandır. İmkanım yoktu deme. Kendine doğruyu söyle. "Üşendim" de.. "Tembellik ettim" de.. Ama imkanım yoktu deme. M.İslamoglu


Namaz kılamayacak bir engelin mi var.. Vaktin mi yok.. Yerin mi yok ..

"Her namazda Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (sav)'in onun elçisi olduğuna şahitlik yapan işaret parmağı batıl bir kelime yazmana imkan vermez." Ömer El Muhtar

Namaz aşka yolculuktur...

Şeytanın gayreti besmeleyi duyana kadardır... Zamansız Değil, "Namazsız" Gelen Ölümden Korkarım !. Tamam kılma namaz. Vaktim yok de, çalışıyorum de, dersim var de, işim var de. Ama unutma!!!!  ATEŞ SENİ ÇAĞIRIYOR..!



BİR HİKAYE
Cami kapısından geçerken ezanın okunduğunu duyan şoför, geriye dönüp patronundan izin ister:

-Beyefendi izin verirseniz ezan okunmuşken şuracıkta namazımı kılsam da devam etsek? Der
Patron pek de memnun olmazsa da izin verir.
... Şoför camiye girer, patron da arabanın içinde bekler. Ancak cemaat namazını kılıp çıktığı halde şoför çıkmayınca......
canı sıkılan patron, arabadan inip caminin avlusuna dalar, pencere camına başını dayayıp içeri bakar ki,
şoför ellerini açmış duaya devam ediyor.Camı tıklatarak seslenir:-Herkes çıktı ne duruyorsun sen de çıksana!
Cevap ibretli;-Bırakmıyor!
-Kim bırakmıyor?
-Seni içeri bırakmayan!..
Bir düşünce sarar patronu-Seni içeri bırakmayan!.. Hemen orada abdestini alır camiye girer ve yanına vardığı şoföre seslenir
İşte, der beni de bıraktı! Yaşlı gözlerle bakan şoför seslenir:
-Elbette bırakır, der. Deminden beri boşuna mı gözyaşlarıyla boşuna mı dua ediyorum sanıyorsun.
Senin dışarıda kalmana gönlüm bir türlü razı olmadı. Ellerimi açıp içeri alınman için dua ettim.
Şükürler olsun RABBİM kabul etti duamı da içeri aldı, dışarıda bırakmadı.!

.


İŞİT SÖZÜMÜ EY GAFİL

İşit sözümü ey gafil,
Tanla seher vaktinde dur.
Öyle buyurmuş, o kâmil,
Tanla seher vaktinde dur.

İşit ne der horozunuz,
Tanla verilir rûziniz.
Dost dergâhına tutgıl yüz,
Tanla seher vaktinde dur.

İşit sözümü ey sağır,
Tâ terâzin gele ağır.
Yalvar Çalab’ına çağır,
Tanla seher vaktinde dur.

Yatanların yatlı hâli,
Hiç nesneye ermez eli.
Seher eser rahmet yeli,
Tanla seher vaktinde dur.

Kuşlar ile durgıl bile,
Kıl namazı imâm ile.
Yalvar günahını dile,
Tanla seher vaktinde dur

Okuna Kur’an u Yasin,
Kulak verip dinleyesin.
Dağca günahlar yuyasın,
Tanla seher vaktinde dur.

Okuna hadîs ü kelâm,
Diyeler aleyhisselâm.
Âşık isen belli bilem,
Tanla seher vaktinde dur.

Helâl ola sana uçmak,
Uçmakta hûriler koçmak.
Kevser şarabını içmek,
Tanla seher vaktinde dur.

Miskin Yunus aç gözünü,
Uyar gafletten özünü.
Tâ bilesin kend'özünü,
Tanla seher vaktinde dur.

Yunus Emre



OKUMAYA DEĞER
Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu.
Gel seni camiye götüreyim, dedim.
Bugün Cuma biliyorsun.
Sen de benim camiye gitmediğimi biliyorsun, dedi.
Müslüman olduğun halde seni namaz kılmaktan alıkoyan sebep nedir..?
Ne bileyim olmuyor işte, dedi.
Hem pantolonumun ütüsü bozulup, dizleri çıkar diye endişe ediyorum.
Gayri ihtiyari gülmeye başladım.
Herhalde şaka yapıyorsun, dedim.
Bunun için cami terk edilir mi..?
Ciddi söylüyorum, dedi.
Giyimime ve özellikle yeşile düşkün olduğumu bilirsin.
Gerçekten de öyleydi.
Giydiği birbirinden güzel elbiseleri mutlaka yeşilin bir başka tonundan seçer ve her zaman ütülü tutardı.
Peki, dedim, hayatında hiç camiye gitmedin mi..?
Çocukken dedemle birkaç kere gitmiştim, dedi.
Hem o yaşlarda dizlerim aşınacak diye herhalde endişe etmiyordum.
Fakat artık camiye gidebileceğimi zannetmiyorum.
Söyledikleri beni son derece şaşırtmış ve bu konuyu açtığıma pişman etmişti.
Daha sonra el sıkışıp ayrıldık.
Onunla konuşmamızdan 2 ay sonra, kendisinin camide olduğunu söylediler.
Hemen gittim, bahçedeki namaz saflarının en önünde duruyordu ve üzerinde yine yeşiller vardı.
Yavaşça yanına yaklaştım ve kısık bir sesle:
Hani dedim, camiye gelmeyecektin..?

Hiç sesini çıkarmadı, çünkü musalla taşının üzerinde, yeşil örtülü bir tabut içinde yatıyordu..!



Hay' Din Namaza.!




Hiç yorum yok: